Solentek`te Teknoloji En Üst Noktalarda Kullanılıyor

solentek arac tasima vagonu
solentek arac tasima vagonu

Solentek’te teknoloji en üst noktalarda kullanılıyor : Yük vagonu ve parçalarının imalatında, dünya demir yolu sektörüne yönelik üretim gerçekleştiren Solentekte teknoloji en üst noktalarda kullanılıyor. Demir yolu sektörünün ihtiyaçlarını karşılayan firmanın Genel Müdürü Muammer Abalı ile görüştük. Abalı; makina parkurunda yerli üreticilerden faydalandığını söylerken, makina alımlarında son teknolojiye sahip, en iyi kalitede ve kapasitesi yüksek markalarla çalıştıklarını belirtti.

Solentek, Bursa Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde 9 bin 200 metrekare üretim alanında çağın gerektirdiği teknolojik alt yapısı ile raylı sistemler ve çelik işleme alanlarında faaliyet gösteriyor. Firma, ülkemizde en çok eksikliği görülen raylı sistemler için Ar-Ge çalışmalarına özel olarak önem gösteriyor. Deneyimli ve dinamik teknik kadrosu ile Solentek; ürün tasarım ve teslimatı, satış sonrası servis süreçlerinde toplam kalite yönetimi uygulayarak, müşteri memnuniyeti ve kaliteden ödün vermeden, hizmetlerinde en yüksek verimi elde etmeyi ve sürekli gelişmeyi hedefliyor. Solentek “ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi”, “EN 15085-2 CL1 Demiryolu Komponentlerinin Kaynak Edilmesi”, “EN 3834-2:2005 Metalik Malzemelerin Ergitme Kaynağı için Kapsamlı Kalite Şartları”, “EN 1090-1:2009 Çelik Yapı Uygulamaları”, “ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi” ve “OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi” kalite belgelerine sahiptir.

Solentek hangi pazarlara ürün sunuyor?

Solentek 2010’da kuruldu. Şu anda vagon, yük vagonu ve yük kurulu parçaların imalatı yapılıyor. Asıl çalıştığımız pazarlar arasında Fransa ve Almanya bulunuyor. Bunlarla beraber yurt içine de üretimlerimizi sunuyoruz.
Siz burada yalnızca yük vagonunun parçalarını mı imal ediyorsunuz?

Çeşitli parçalarını yapıyoruz. Ürünü tamamen üretebilme kapasitemiz var; ama buradan bitmiş bir vagonu Avrupa’ya göndermek imkansız; çünkü burada ray yok. İkincisi şu anda Avrupa’daki imalatçılar daha ziyade parçaları burada yaptırıp, orada kendileri montajını yapmak istiyor. O zaman imalat kendilerinin oluyor. Böylelikle onlar da oradan başka yerlere satabiliyor, sistem bu şekilde işliyor… Dolayısıyla birkaç firmaya da bu şekilde imalat yapıyoruz.

Burada kaç metrekarelik bir alanda üretim yapılıyor? Vagonların üretim proseslerinden bahseder misiniz?

Burası 9 bin 200 metrekarelik bir alana sahip. Kaynaklı imalatla üretim gerçekleşiyor. İki değişik tipte vagon imalatı yapılıyor. Her birinin binlerce çeşidi var; ama birisi yük vagonları, diğeri de yolcu vagonlarıdır. Mesela TÜVASAŞ yolcu vagonu yapar; keza Durmazlar da aynı şekilde… Biz ise yük vagonu imalatını gerçekleştiriyoruz. Bizim imalatımız onlarınkine göre daha basit bir imalattır. Özetle biz sac veya profilleri alıp, çeşitli şekillerde büküp ya da kaynatıp bir mamul ortaya çıkartıyoruz. Özü itibariyle burası kaynaklı imalat yapılan bir yerdir.

“BURSA’DA ÜRETİM ‘WORLD CLASS’ SEVİYESİNDEDİR”

Üretimlerinde yurt dışı menşeli makinalar yerine yerli makinacıları tercih ettiklerini söyleyen Solentek Genel Müdürü Muammer Abalı, yerli sanayiciden oldukça memnun. Bursa’daki makina imalatçıları artık ‘world class’ şeklinde üretim yapıyor. Onların makinaları İtalya’ya da satılıyor, Amerika’ya da… Dolayısıyla kalitelerinde ciddi bir sorun olduğunu söylemem mümkün değil” dedi.

Hangi makina firmalarıyla iş birliğiniz var?

Akyapak, Nukon, Dirinler, Ermaksan gibi firmalarla çalışıyoruz. Biz çoğunlukla Ereğli’den belirli bir özelliği olan sacları alıyoruz. İzmir’de Özkanlar isminde bir firma daha var. Onlardan da özel profiller alıyoruz ya da yurt dışından ithal ettiriyoruz. Genellikle Türkiye’de daha düşük seviyeli çelik profiller imal ediliyor. Bunları hurdadan yaptıkları için orada kalite kontrolü biraz zor oluyor. Ancak Karabük’ten alabiliyor olmamız lazım; ama Karabük de buna girmiyor. Bunları alıp, burada kendi ürettiğimiz ya da müşterimizin bize vermiş olduğu projeye göre sacı ve profili kesiyoruz. Onları büküyoruz, kaynakla birleştiriyoruz. Dolayısıyla bu sözünü ettiğiniz makinaları yoğun bir şekilde kullanıyoruz. Mesela bizde Akyapak’ın kesim makinası var. Onu kullanmaya devam ediyoruz. Biz de ayrıca lazer de var; o da Nukon’un makinasıdır. Bükücülerimiz Ermaksan; kaynak makinalarımız Buğra marka, bir de Fronius’un bazı makinaları var, Lincoln’un keza öyle… Makasımız var; o da Ermaksan markadır.

Yerli makinacıları daha çok tercih ediyorsunuz gibi…

Alımlarımızı yerli makinacılardan yana yapıyoruz. Bursa’daki makina imalatçıları artık ‘world class’ seviyesinde üretim yapıyor. Onların makinaları İtalya’ya da satılıyor, Amerika’ya da… Dolayısıyla kalitelerinde ciddi bir sorun yok. Burası sac işleme yapılan bir yer. Bursa’nın en önemli işlerinden birisi sac işlemedir. Dolayısıyla yerli makinalar imalatçıların hemen hemen bütün işlerini karşılıyorlar. Burada olmayan ya da problemli olanlar talaşlı imalatın bazı türleridir. Örneğin; işleme merkezleri gibi. Onlar da zaten çok büyük makinalardır, dışarıdan geliyor. Ama dünyada da bunları zaten sayılı firmalar yapıyor. Onun dışında bizim makinacılarımızdan genel manada bir şikayetimiz yok. Şikayetimiz yalnızca herhangi bir arıza olduğu zaman vaktinde gelmemeleriyle ilgilidir. Ama bu, her zaman olağan bir durumdur. Kullanıcıyla buna servis veren arasında her zaman bu tür durumlar yaşanır. Yani vinççiyle de yaşarsınız, forkliftçiyle de…

Üretimde şu anda hangi projeler devam ediyor?

Şu anda fabrikamızda dört tane projemiz devam ediyor. Birincisi TCDD’ye bir ihale vesilesiyle yaptığımız makas taşıma vagonlarıdır. Makas taşıma vagonu çok özel bir vagondur, makasın genişliği o kadar fazladır ki, normal yollara sığmaz, taşıyamazsınız. TCDD şu anda bu makaslarını parçalayarak taşıyor ve yerinde monte ediyor. Yerinde montaj hem toleransları aşıyor, hem de vakit kaybı oluşturuyor. Dolayısıyla bunları Çankarı’daki fabrikada tamamen bitmiş olarak taşımak istiyorlar. O zaman da geniş platformu eğri bir şekilde taşıyor olmanız lazım. Bu şekilde özel bir vagon imal ediyoruz. Bu vagonun projesini de biz yaptık. Tabii ki hayalden uydurduğumuz bir şey değil, dünyada bu tipte vagonlar var… Zaten TCDD nasıl bir şey istediğini de bizlere söyledi. Şu anki birinci projemiz bu; projesi de bizim, imalatını da biz yapıyoruz. Vagonun testleri de aşağı yukarı bitti denilebilir. İkinci projemiz olarak otomobil taşıma vagonu yaptığımızı söyleyebilirim. Bu da TÜLOMSAŞ ile yaptığımız bir vagondur. Yine TCDD için… Onun birinci prototipi bitti, şu an TÜLOMSAŞ tesislerinde. Sanıyorum ki bir ya da iki ay içerisinde de yola çıkıyor olacak. Üçüncü projemiz Almanya’da bir firmaya tanker vagonu için şasisinin ön ve arka bölümlerini üretiyoruz. Son olarak da Fransa’da bir firma için de komple şasi yapıyoruz.

Anladığım kadarıyla yurt dışı ağırlıklı çalışıyorsunuz aslında…

Evet, ciromuzun yüzde 80’ini oluşturuyor.

“KESME, BÜKME MAKİNALARI ALIYORUZ”

Demir yolu sektörüne ağırlıklı olarak yük vagonu ve parçaları üzerine üretim yapan Solentek’in makina parkurunda son teknolojiye sahip makinalar bulunuyor. Çözüm ortakları arasında Akyapak’tan Nukon’a, Dirinler’den Ermaksan’a kadar önemli üreticilerle çalıştıklarını belirten firmanın Genel Müdürü Muammer Abalı; “Makina alımlarını mutlaka yapıyoruz. Genellikle kesme, bükme makinalarını alıyoruz. Teknoloji noktasında biraz daha iyi, kapasiteli, sayıları biraz daha yüksek olan markalarla çalışıyoruz” dedi.

Sektöre baktığımda kendi ihtiyacımız olan vagonları bile yurt dışından alıyorduk; fakat gidişat değişiyor. Siz sektörün geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel olarak demir yolları sektörünün tamamen devlet tekelinden gelmiş olması, yük vagonu ve yolcu vagonu imalatının bugüne kadar tamamen devletin elinde yürümüş olması; bütün bilginin devletin elinde olmasına neden olmuştur. Yani devletle çalışan insanlar bu bilgilere sahiptir. Ama genel olarak demir yollarının uzun yıllardır ihmali (bütün dünyada bu yönde bir tercih olmuş) nedeniyle Türkiye demir yolu sektöründeki bilgisini geliştirememiştir. Belirli bir seviyede kalmıştır. Elimizde yeni ve günümüzün teknolojisine uygun projeler çok fazla yoktu. Şu anda Türkiye bunları oluşturmaya çalışıyor. Devlet çeşitli ihaleleri açıyor. Özellikle yük vagonlarında TÜDEMSAŞ ve TÜLOMSAŞ bu ihaleleri yürütüyor. Bunlar hem projeyi, hem de imalatı içeriyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde devletten bağımsız olarak bilgi birikimi ve gelişmenin yaşanacağı kanaatindeyim. Ama bu Türkiye’de çok yeni, serbestleşme diye biz tabir ediyoruz. Bana göre önümüzdeki dönemde bu sektör önemli gelişmeler kaydedecek. Türkiye vagon imalatı alanındaki özel sektör, demir yollarını yeniden öğreniyor.

Diğer sektörlerde disiplinli bir çalışma adabı var. Özellikle işin içine ihale girince…

Yapılan işlerin özelliğinden dolayı bazen basına yapılan işler yansımıyor. Örneğin; bunun örneklerini savunma sanayinde bolca görürsünüz… Teknik olarak gizlilik anlaşmaları içerisinde bu işler yürür; ama demir yollarında bu gizlilik ticari nitelik taşıyan gizliliktir. Mesela Ağustos ayında Berlin’de Dünya Demir Yolu Fuarı var. Oraya giderseniz bütün vagonları görebilirsiniz, pek bir gizlilik yoktur. Kopya bile çekenler olur; ama o vagonu yaptığınızda başınız belaya girebilir. Dolayısıyla buradaki gizlilikler savunma sanayine benzemez.

Önümüzdeki süreçte Solentek’in yatırım yapma düşüncesi olur mu?

Makina alımlarını zorunlu olarak, mutlaka yapıyoruz. Kesme, bükme makinaları alıyoruz… Teknoloji noktasında biraz daha iyi, kapasiteli, sayıları biraz daha yüksek olan firmaların makinalarını satın alıyoruz. Bizim belki bunların dışında almayı isteyeceğimiz işleme merkezi gibi bir şey olabilir. Fakat onun için de henüz önümüzde süreç var diyebilirim.

Kaynak yoğunluklu bir çalışma alanınız var. Fabrikanızda robota ihtiyaç duyuyor musunuz?

Tabii… Biz bunu şu anda zaten değerlendiriyoruz… Robotlu imalatın yapılabilmesi için seri imalatın yapılıyor olması lazım. Yani aynı şeyden çok sayıda yapıyor olmanız gerekir. Yük vagonları ve yolcu vagonları sektörü tamamen el işçiliğiyle yapılan bir alandır. Orada; ancak bazı bölümler robotla yapılabilir, elle yapılamaz. İşin ilginç tarafı bu sektörde aynı mamulden çok sayıda yapmazsınız. 100, 200 gibi rakamlar maksimumda vardır. ‘Şu vagondan bana 10 bin tane üretin’ diye bir sipariş ya da talep dünyanın hiçbir yerinde yok. Çin’de de çok büyük fabrikalar var; ama ona rağmen robot kullanımı orada da sınırlı. Belirli bölge ve yerlerde kullanabiliyorsunuz.

Sizin robotlu üretim noktasındaki beklentiniz nedir?

Bizim işimizde kaynak yoğunluklu olarak çalışıyoruz. Dolayısıyla robot kullanarak kaynaklarımızı çok daha düzgün ve çok daha kaliteli yapma şansımız var. Burada önemli olan husus hangi parametrelerde, ne tipte kaynaklar için robotlu üretime ihtiyaç duyuyor oluşumuzdur. Zaten robot kullanımıyla beraber önümüzdeki süreçte maliyet kendini tolere edecektir. Fakat biz şu anda söz konusu alım için önemli olan prosesleri ve alanları tespit etme sürecindeyiz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*