Samsunda Tramvaya Atılan Taşlı Kartopu Seferlerin Aksamasına Yol Açtı

Samsunda Tramvaya Atılan Taşlı Kartopu Seferlerin Aksamasına Yol Açtı : Samsun’da çocuklar tarafından tramvaylara atılan taşlı kartopu araçlarda maddi zarara ve seferlerin aksamasına yol açtı.

Samsun Büyükşehir Belediyesi SAMULAŞ A.Ş. tarafından işletilmekte olan Gar-Tekkeköy raylı sistem hattında Türkiş İstasyonu ile Mimar Sinan istasyonları arasında meydana gelen olay 2 adet hafif raylı sistem aracının hizmet verememesine neden oldu.

Perşembe günü meydana gelen olayda, kartopunun içine taş koyarak 5512 ve 5509 nolu tramvayların bölgeden geçişi esnasında tramvaylara atan çocuklar 2 tramvayın da ön cam ve yan camlarının büyük ölçüde zarar görmesine neden oldu. Atılan taşlı kartopular camların çatlamasına neden olurken, bu durumun vatmanın görüş alanının kapanmasına sebebiyet verdiği için hizmet veren 2 adet hafif raylı sistem aracı yolcularını uygun istasyonda tahliye edip servis dışı onarım çalışmlarının yapılabilmesi için raylı sistem depo bölgesine hareket ettiler.

TELCİ, EMNİYET SORUŞTURMA BAŞLATTI

Konu ile ilgili Samsun Büyükşehir Belediyesi SAMULAŞ A.Ş. Operasyon Müdürü Sevilay Germi Telci “15 Ararlık 2016 Perşembe günü cama taş atılması olayı yolcu yoğunluğunun en falza olduğu zaman diliminde gerçekleşmiştir. Üniversite istasyonundan hareket eden 5512 no.lu tramvay sürücüsünün yapmış olduğu telsiz anonsu ile kameralardan 9-10 yaşlarındaki çocukların tramvaylara taşlı kartopu attıkları tespit edilmiştir. Olayla ilgili Operasyon Merkezi tarafından bölgeye güvenlik ve emniyet birimleri yönlendirildi. Bu esnada Üniversite yönüne giden 5509 no.lu tramvayında ön camına atılan taşlı kartopu camın çatlamasına sebep oldu. Yine bölgeden geçen 5521, 5505 ve 5507 no.lu tramvaylarada kartopu atan çocuklar bu tramvaylarada küçük çaplı zararlar vermiştir. Meydana gelen olayda tramvay içerisinde seyahat eden yolcular endişe duyarken olaya tepki gösterdiler. Olaya sebebiyet veren çocuklar Emniyet Mensuplarını tarafından tespit edilmiş ve haklarında Türk Ceza Kanunun 152. Maddesi 3. Fıkrasına göre “haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksamasına sebebiyet vemrek” suçundan soruşturma başlatıldı. Ayrıca tramvaylarda meydana gelen maddi zarar ve işletme kaybının tespit edilerek taraflardan tahsil edilmesi için SAMULAŞ olarak hukuksal süreci başlatmış bulunuyoruz. Daha büyük zarar ve aksamalar yaşanmaması için ebebeynlerin bu konuda daha hassas davranarak cocuklarını bilinçlendirmelerini rica ediyoruz” dedi.

1 Comment

  1. Ben, 50’lili yıllarda ilk okul öğrencisi iken bizim bir OKUMA-KİTABIMIZ vardı. Bu kitap hepimizin çok büyük haz alarak zevkle okuduğumuz kitaplardan birisiydi. Kitaptaki bir hikâyeyi bugün bile hiç unutamam:
    Bir hekim gitmesi gereken kasabaya/köye seyahat ederken, yolda telgraf direğindeki porselen fincanları taşlayarak kıran bir grup çocuk görür ve mola vererek onlarla konuşarak; yaptıklarının ne denli zararlı ve tehlikeli bir şey olduğunu çeşitli örnekleriyle anlatır. Yoluna devam ederek, gitmek istediği küçük kasabaya/köye ulaşır, ama köyde olağanüstü bir telaş vardır ve bu telâş kendisini çok ürkütür. Sorusu üzerine bir köylü sıkıntılarını anlatır: köyde salgın çocuk hastalığı ortaya çıkmıştır, ama köylüler ilgili sağlık birimine ulaşamaktadırlar, çünkü telgraf sistemi işlememektedir. Kendisinin hekim olduğunu anlatarak, yolda gördüklerini, yaşadıklarını aktarır ve hemen kolları sıvar ve çocuklara yardım edebilmek için salgınla mücadele etmeye başlar ve başarılı da olur… Bu arada telgraf tellerinin fincanları tamir edilir ve köye gerekli ilâç ve personel de ulaştırılır.
    Okumuşta olsalar, cahil de olsalar; annemiz, babamız, büyüklerimiz bize hep neyin ayıp, neyin doğru veya yanlış olduğunu, neyin yapılması gerektiğini, nelerin asla yapılmaması gerektiğini, neleri yaparsak sevaba gireceğimizi, nelerin büyük günah olduğunu… söyler dururdu. Ayıp, yasak ve günahların başında da, devlet malına zarar vermenin ne denli bir yanlış olduğu, çünkü aslında bunların hepsinin bizlerin parasıyla yapıldığı gelirdi. Okulda da bu temelkler üzerine inşa edilen tabuları, doğruları ve yanlışları öğrendik…
    Biz böyle yetiştirildik. Hayatımda bir kez olsun benim veya yanımdaki arkadaşlarımın bir telgraf direği fincanına taş attığımızı hatırlayamıyorum, çünkü bu olmaz tabulardandı. Günümüz çocuklarının giden bir araca zarar vermesi, kar topu atması, hatta tren vagonlarına taş atarak binlerce, ama binlerce lira zarar vermesi sıklıkla okuduğumuz haberlerden oldu. Kaldı ki, hızla giden bir araca atılan taşın, camı delerek içeriye girmesi ve bir yolcuya isabet etmesiyle doğabilecek ölümcül kaza riski, hiçte öyle küçümsenecek cinsten değil!
    Bizlere ne oldu, neler oluyor? Nasıl çocuk yetiştiriyoruz? Daha doğrusu artık neden adam gibi adam nesiller yetiştiremiyoruz? Bu v.b.g. benzer soruları toplum olarak kendi, kendimize sormak ve gerekeni yapmak zorundayız!

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*